DNA keyfinde akla gelmeyen kaşiflerinden biri de Rosalind Franklin(Rosalind Elsie Franklin) 25 Temmuz 1920’de Londra, İngiltere’de hayata MERHABA! dedi.
DNA’nın moleküler mekanizmasının açıklanmasında önemli payı olduğu inkar edilemez. Lakin Franklin virüs yapılarına yeni bir görüş getirerek, yapısal virolojinin temelini atılmasında katkısı söz konusudur.
1946 yılında Paris’e yerleşen Franklin, X-ray (röntgen) kristalografi üstüne kabiliyetlerini üst seviyelere taşıyarak, hayatının çalışmasını gerçekleştireceğine eminmiş.
Franklin çalışma arkadaşlarınca iyi kalpli bir kadın olarak ifade edilebiliyordu. Ama Yine de çabuk sinirlenmesi ve inatçı olması sebebiyle bazı ekip arkadaşları onunla çalışmayı zorlu buluyordu.
Francis Crick’in yanına giderek Cavendish laboratuvarında çalışmaya başladı. DNA molekülünün yapısının keşfi üzerine çaba sarf ediyorlardı.
Bilinmeyen bir sebepten ötürü Franklin’in bazı araştırmaları yayınlanmamış ve herkesin bildiği şahane Foto 51 , Watson ve Crick tarafından görüldü. Bu X-ray difraksiyon fotosunda DNA molekülünün Bu DNA'nın sarmal yapısının açıkça görülmesi anlamına geliyordu. Ardından Franklin’in fotoğrafı ve verilerini kullanarak dünyaca ünlü Watson-Crick DNA modelini ortaya konmuş oldu. Franklin’in gösterdiği katkı, burada ilave edilmese de, Crick Franklin öldükten sonra katkısının kritik önem taşıdığını açıklamıştır.
1953-1958 arasında Franklin kömür, DNA ve tütün mozaik virüsü üzerinde çalışmalarına devam etti ve giderek daha da yükselse de, 37 yaşında trajik bir şekilde ovaryum kanserinden ölmüştür. DNA yapısı üzerine katkıları bugün bile konuşulmaktadır.
Kaynaklar:
- https://www.britannica.com/biography/Rosalind-Franklin
- https://www.nature.com/scitable/topicpage/rosalind-franklin-a-crucial-contribution-6538012
Kayıtlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder