Peki şuan soruyorsunuz, bu durum niçin böyle? diye, erkekler neden kadınlardan daha az yaşıyor? Sahip olunan bu cinsiyetin üstündeki uğursuzluğu tersine çevirmek mümkün olabilir mi? Bu ayrım uzun zamandır biliniyor lakin şuanlar da bu sorunun yanıtını bulma yönünde çeşitli girişimler devam ediyor.
Bu yazı hakkındaki ilk bulgulardan biri erkeklerin ağır çalışma koşullarından dolayı erken ölmeleri gösteriliyordu. Madenlerde çalışan, toprağı ekip biçen erkek, vücuduna ekstra yükleniyor ve bunun etkilerini yıllar ilerledikçe ortaya çıkıyordu. Ancak sorun sadece bu olsaydı artık erkeklerin ve kadınların benzer koşullarda çalıştığı bir dönemde aradaki farkın kapanıyor olması gerekmez miydi?
Oysaki toplum içinde büyük değişimler görülmesine rağmen kadınlarla erkekler arasındaki ortalama ömür uzunluğu farkı halen aynı. Örnek verecek olursak; İsveç’te 1800’de yaş ortalaması kadınlarda 33, erkeklerde ise 31 iken bugün bu sırasıyla 83,5 ve 79,5 olarak biliniyor. Yani dememiz o ki her iki durumda da kadınlar erkeklerden yüzde 5 daha uzun yaşıyor bak sen şu işe..😊
Yaşam Koşulları Mı Acaba?
Araştırmacılar, aradaki farkın her sene her ülkede korunmaya devam ettiğini söylersek ve insan biyolojisinde en istikrarlı eğilimin de bu olduğu ortaya çıkıyor. İstikrarlı bir şekilde.
Erkeklerin bedenlerine karşı daha kötücül davrandığını kanıtlamak da pek mümkün değil. Sigara, alkol ve obezite gibi etkenler farklı ülkelerde bu farkın azlığını veya çokluğunu belirleyebiliyor. Tekrar örnek verirsek, alkol ve sigara yüzünden Rusya'da erkeklerin ömrü kadınlardan 13 yıl daha gözüküyor. Ve bu kanıtlanmış ❕
Yoksa Kromozomlar mı?
Öyle gözüküyor ki bu sorunun cevabı evrimde gizli. Araştırmacılar sosyal faktörler ve yaşam tarzının da önemli bir olduğunu, ama yaşlanmada asıl belirleyenin biyolojimizde yattığına bizim şüphemiz yok. Ne yazık ki erkekler doğuştan genetik birikim bakımından kadınlardan eksik.
Her hücrenin sahip olduğu DNA’sındaki kromozomlar içerisinde birden fazla potansiyel mekanizma söz konusudur. Kromozomlar çift halde bulunmaktadır: Kadınlarda iki X kromozomu, erkeklerde ise X ve Y kromozomu bulunuyor.
İşte bu fark hücrelerin yaşlanmasını etkiliyor. İki X kromozomu olması sebebiyle kadınlar her genin kopyasını tutuyor; şöyle belirtirsek, bir gende sorun söz konusu ise yedeği de illaki vardır. Erkeklerinse ne yazık ki böyle bir takviye imkanı söz konusu değil. Bu yüzden zamanla daha çok hücre aorun gösterip erkekleri daha büyük hastalık riskiyle karşı karşıya bırakabiliyor.
Hormonlar mı?
Ama belki de asıl sorun erkeklere ses, fazla kıl ve kellik gibi diğer özelliklerini de veren testosteron hormonunda olabilir. Koreli bilim insanı Han-Nam Park 19. yüzyılda saray hayatını incelerken, normal erkeklerin 50 yaşına kadar yaşadığını, ergenlikten önce hadım edilen 81 kişinin ortalama yaşının ise 70 olduğunu görmüş. Krallar bile onlardan daha erken ölmekteymiş.
Kadınlar yalnızca testosteron riskinden uzak durmakla kalmıyor, aynı zamanda kendi “gençlik iksirleri”nden de yararlanıyorlar. Kadın cinsiyet hormonu olan östrojen“antioksidan” işlevi görür ve hücrelere zarar veren zehirli kimyasalları temizlemekte çok işlevseldir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde, yumurtalıkları alınmış olanların hücre tamirini yeterince yapamadıkları, bu nedenle daha az uzun yaşadıkları gösterilmiştir.
Kayıtlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder