Antikor Üretmek İçin Geliştirilen Yenilikçi Teknik

HIV

Araştırmacılar laboratuvarda insan antikorlarını hızla üretmek için yeni bir yaklaşım geliştirdiler. Bu çığır açan yöntem sadece birçok hastalığı tedavi etmek için antikor üretimini hızlandırmakla kalmaz, aynı zamanda yeni aşıların geliştirilmesinde de kullanılabilir.

Bu araştırma The Journal of Experimental Medicine dergisinde yayımlanmış, İngiltere'nin Londra kentindeki Francis Crick Enstitüsü'nden Akademisyen Facundo Batista, ve ekibinin eseri.

B hücreleri, bakterilere, virüslere veya hastalığa neden olan diğer mikroorganizmaların neden olabileceği patojenlerin neden olabileceği enfeksiyonlarla mücadele etmek için antikor üreten özel savunma hücreleri olarak biliyoruz. Tek bir B hücresi, vücutta bir bağışıklık yanıtını indükleyen bir madde olan belirli bir patojen türevi olan antijeni tanır.

Antijeni tanıdıktan sonra, B hücreleri hızla bölünür ve çoğalmaya başlar. Enfeksiyonlarla savaşmak için antijene bağlanan çok miktarda antikor plazma hücrelerine dönüşür.

Nanopartiküller ile Kaplanmış  B Hücrelerinin Tedavideki Rolü

antikorilk zamanlar, bilim insanları, bu sürece bir laboratuarda bu "enfeksiyon savar" ismi ile başlamış, hasta kan örneklerinden izole edilen B hücrelerinden spesifik antikorlar üreterek kopyalamayı denemişler
B hücrelerinin proliferasyona başlayabilmesi için iki sinyale ihtiyacı vardır ve bunlar tamamlandıktan sonra plazma hücrelerine dönüşürler. Spesifik bir antijenin görülmesi ve tanınması için birinci sinyali başlatılır ve CpG oligonükleotidleri olarak adlandırılan kısa DNA fragmanlarıyla ikinci sinyalin başlamasını sağlar. CpG oligonükleotitleri, TLR9 olarak bilinen B hücreleri içindeki bir proteini aktive ederek proliferasyonu tetikler.
Deneyler, hastadan elde edilen B hücrelerinin CpG oligonükleotitleri ile tedavi edilmesiyle, uyarılan belirli bir antikoru salgılayabilen sadece B hücreleri olmadığını göstermiştir; CpG oligonükleotitleri, numunedeki her B hücresini uyarmayı başarmış.
Yeni bir araştırmada, Batista ve meslektaşları bu problemin üstesinden gelmek için laboratuvarda bir teknik keşfettiler.
Hastadan türetilmiş B hücrelerini alarak uygun antijen ve CpG oligonükleotidleri ile kaplanmış minör nanopartiküller ile tedavi ederek spesifik insan antikorları üretmeyi başardılar.
Ekibin yeni yöntemi, sadece belirli antijeni tanıyan B hücrelerine CpG oligonükleotidlerinin etkisinden yola çıkarak başarı sağlamışlar. Bu yüzden, TLR9'un, çoğalan ve antikor üreten plazma hücrelerine dönüşmeye başlaması için aktive olan tek B hücresi olması yeterlidir.

HIV içermeyen hastalardan anti-HIV 

antikorları

Batista ve meslektaşları, keşfettikleri çalışmanın prosedürlerinin tetanoz toksoid ve birkaç influenza A suşundan elde edilen proteinler gibi, bakteriyel ve viral antijenleri kullanarak çalıştığını göstermişlerdir.
Araştırmacılar sadece birkaç gün boyunca spesifik antikorlar üretebilmiş ve üretilen anti-influenza antikorlarının bir kısmı birden fazla virüs türünü tespit edebilmiş ve hücreleri enfekte etme yeteneklerini nötralize edebildiği görülmüş.
Ayrıca, bu teknik, enfeksiyonlar veya aşılamalar yoluyla antijenlere maruz bırakılmış donöre dayanmamaktadır. Araştırmacılar bunu, HIV olmayan kişilerden alınan B hücrelerinden anti-HIV antikorları üreterek göstermeyi başarmıştır.
Yeni yaklaşımla birlikte, araştırmacıların, bulaşıcı hastalıkları ve potansiyel olarak kanser de dahil olmak üzere  pek çok hastalığı tedavi etmek için terapötik antikorları hızla üretmelerine yardımcı olabileceğe benziyor. Bu konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
"
Özellikle, bu antikorların in vitro olarak daha kısa bir zaman dilimi içerisinde antikor üretilmesine ve son zamanlarda enfekte olmuş veya aşılanmış kişilerden aşılama veya kan / serum bağışı gerektirmediği aşikardır.''
Facundo Batista
 Ayrıca, yöntemimiz, aday hedef antijenlerin etkin bir şekilde değerlendirilmesini sağlayarak yeni aşıların gelişimini hızlandırma potansiyeli sunuyor” diye ekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder