Çocukluğunuzdan Bu Yana Etkilendiğiniz Stres, Beyindeki DNA DizileriniDeğiştiriyor

Ä°lgili resim

Sahip olduğunuz genleriniz değişime maruz kalabilir.

Hayatımızın belirli birkaç yılı,beynimizin yapılanabilmesi yönünden önemli bir role sahip durumdadır. Yapılmış olan yeni bir araştırmaya bağlı olarak, yaşamış olduğumuz olayların da nöronlarımızda meydana gelen değişimler; genetik bir seviyede etki altına alabiliyor olması tehlikesi.

Bulunan yeni çalışmada, anne fareler yavrularını ihmal ettiği vakit; yavruların beyinlerinde yer alan ve bu durumun ‘atlayan’ genlerin etkilediği tespit edildi. Bu husus, insanlarda da bulunan ve belirli nörolojik kusurların ortaya çıkışını açıklamaya yardımcı olabilecek olan benzemekte olan süreçleri işaret ediyor. Belirli genlerin kendilerini kopyalayabilme ve bir bölümden diğer bir departmana göç etme kabiliyeti, oldukça iyi bilinen bir durum. Bilhassa bunlar üzerinde yarım yüzyıldan fazla süredir çalışmalar yürütülüyor.

Transpozon adı verilen bu kod bölümleri, aynı bireye ait olsalar bile teknik olarak bir miktarda olsa da farklı genetik haritalara sahip olan bir komşu hücre mozaiği meydana getirebiliyor. ABD’nin Kaliforniya’daki Salk Enstitüsünde çalışmakta olan genetikçi Fred Gage durumu şöyle izah ediyor: “Bize DNA’nın sabit ve değişmez olduğu öğretilmişti, fakat kendisi gerçekte çok daha dinamik bir yapıya sahip bir şey”



“Görünüşe nazaran hücrelerinizde, kendisini kopyalayabilen ve etrafta gezinebilen genler bulunuyor. Bu demek oluyor ki DNA’nız bazı bakımlardan değişebiliyor.”

Bu vaziyet, beyin hücreleri büyüdükçe ve bölündükçe meydana geliyor. Bilim insanları bunu da iyi biliyorlar. On yıldan fazla bir süre önce meydana getirilen deneylerde, uzun şekilde serpilmiş çekirdek unsurları (LINE’lar) adında olan diziler; farelerden alınan ve bölünmekte olan hipokampüs hücrelerinde yer değiştirirken görülmüşlerdi. Son yıllarda, DNA’mıza dıştan gelen ‘epigenetik’ değişimlerin ne şekilde çevresel koşulların sonucu olabileceğini anlamaya yönelik efsunk bir ilgi vardı.

Hatta bunlardan bazılarının, otizm tayf bozukluğu şeklinde nörolojik bozuklukların gelişimine katkıda bulunmuş olduğu düşünülmüştü ancak çevrenin transpozonlar üzerindeki etkisi çok irdelenmemişti. Bunun nedeni muhtemelen, miras almış olduğumız genlerin kendi kodlarını o denli kolay değiştirmediklerini varsaymamızdı.

Çalışmanın baş yazarı Tracy Bedrosian şöyle söylüyor: “Bir süredir hücrelerin DNA’sının sonradan değişebildiğini bilsek de, bu durumun rastgele bir süreç olmayabileceği tahmin ediliyordu. Bir ihtimal de beyinde yada çevrede bulunan ve bu değişimlerin sıklığını belirleyen etmenler vardır.”

Bu nedenle Bedrosian ve Gage, diğer iki araştırmacıyla berabersıçan yavrularındaki bölünen hipokampüs hücrelerinde bulunan ve LINE-1 retrotranspozon isminde olan bir dizinin kendini nasıl kopyalayıp taşıdığını araştırdılar. Yavruların arasında bulunduğu çevrenin, bu gen atlama sürecinde büyük bir değişiklık oluşturup oluşturmadığına özellikle dikkat ettiler.


Stres, dna dizileri
Araştırmacılar, genç farelerden oluşan örnek için hasım bir çaşama kurmak yerine, iki hafta boyunca bu farelerin annelerinin çocuklarını iyi mi yetiştirdiğini izlediler. Daha sonra bu yavrular, annelerinin çocuklarına iyi mi baktığına, daha tafsilatlı olarak ise onları nasıl temizlediğine, etrafta taşımış olduğuna, emzirdiğine ve nasıl dinlendiğine dayalı olarak gruplara ayrıldılar.

Fare gruplarının hipokampüs hücrelerini analiz eden araştırmacılar, yavruların gördüğü ilgi türü ile LINE-1 kopyası sayısı arasında bariz bir bağlantı bulunduğunu buldular. İlgi ne kadar kötü olmuşsa, gen kendini o kadar fazla kopyalamış ve taşımıştı.İlginç şekilde, araştırmacıların çözümleme etmiş olduğu öteki transpozon türlerinde bu konum meydana gelmemişti. bu nedenle, durumun bu diziye özgü olabileceği düşünüldü.

Araştırmacılar daha yakından yapmış oldukları incelemede, bundan çoğunlukla epigenetik etmenlerin sorumluolduğunu buldular. LINE-1 kopyaları; diğer transpozonlardan farklı olarak, epigenetik düzenleme imzası olan bir metil grubuyla daha az etiketlenmişti.

“Bu keşif, onların da diğer genlerin DNA metilleme kalıplarının değiştiğini gösterdiği çocukluk dikkatsizliğiçalışmalarıyla uyuşuyor. Bu ümit verici bir şey. Çünkü bir mekanizmayı anladığınız vakit, müdahale şekilleri geliştirmeye başlayabilirsiniz.” diyor Gage.

Bu durumun insanlar için tam olarak ne anlam ifade etmiş olduğu, gelecek çalışmaların konusu olacak. ancakşimdilik bu, çocukluğumuzda yaşamış olduğumız vakaların, doğrudan genlerimiz seviyesinde etken olacak kadar güçlü olabileceğinin bir işareti niteliğinde.

İnceleme Science bülteninde yayınlandı.

4 yorum:

  1. My brother suggested I might like this web site. He was totally right. This post actually made my day. You can not imagine simply how much time I had spent for this information! Thanks!

    YanıtlaSil
  2. If you fjnd yourself enthusiastic about ɑ brand new career
    as a paralegal, there aree a variеty of options which you can ϲonsider.

    You might resolve that being a freelance paralegal
    is the wѡay in which that you siomply wish tto
    pursue this field. You can start by weigһing the professionals and cons of
    this thrillibg new manner of working within the paralegal
    fiеld; and you could decide that it iis the best choice for you.

    YanıtlaSil
  3. xfZjjS ymlutbmeekwz, [url=http://lcdtvgjpzjkm.com/]lcdtvgjpzjkm[/url], [link=http://mjwevalunxvv.com/]mjwevalunxvv[/link], http://yulvsdfjmavx.com/

    YanıtlaSil