Arabayla giderken sağ veya sola dönmek zorunda olduğunuz bir yol
ayrımına giriyorsunuz? Tercih ettiğiniz yönü neye göre sağ veya sola döndüğünüz
eminim ki mantıklı bir açıklaması vardır fakat irdelediğimizde sağ veya sola
dönme kararınız,aslında zaman içinde geriye;saniyeler,dakikalar,günler öncesine
uzanan bir karardır.
Zamanı yüz kere geri alsak,vereceğiniz kararlar değişeb ilir mi ? Profesör Alvaro Pascual-Leone basit bir deney tasarladı.Deney gönüllüleri,iki kolları önce uzanmış halde bir bilgisayar ekranın önüne oturdular.Komut olarak bilgisayarda kırmızı ışık yandığında ellerinin hangisinin hareket ettireceğine karar vermekti ama elleri hareket etmeyecektir.Ekran kırmızı ışıktan sonra sarıya daha sonra yeşile yandığında karar verip sag veya sol elini hareket ettirdiler,deneye ekleme yaparak transkraniyal manyetik uyarım (TMU) aygıttan çıkan manyetik attım,alttaki beyin bölgesini daha sonra motor korteksini uyararak sağ veya sol elde harekete geçirecektir.
TMU
deneye ekleyerek bu sefer kırmızı ışıkta harekete geçmesi beklenirken uyartının
sarı renkte harekete geçmesi ve asıl ilginç tarafı deneydeki insanların
uyartıyla değil en baştan beri sarı ışık renginde kaldıracak hissine
kapılmalıdır.Çoğu özgür iradeyle aldıklarını sandı.
Deney sonucu bilinçli zihin,kendisini kontrolü elinde bulundurduğuna ikna etmekte son derece ustalaşmıştır.Bu da bizi daha derin bir soruyu sormamızı sağladı.Ne kadar özgür iradeyle seçim yapıyoruz veya aslında tercihlerimizde kontrol kimde?
Beynin bu akıl almaz karmaşıklığı,gerçekte hiçbirşeyin öngörülebilir
olmadığı anlamına gelebilir.Tabanında pinpon toplarının sıralarla dizilmiş ve
her bir topun da bir fare kapanı üzerine dikkatle yerleştirilmiş olduğu bir
hazne düşünün.Hazne içerisine tek bir pinpon topu bırakacak olursanız nereye
düşeceğini matematiksel olarak tahmin etmek mümkündür.Fakat öngörülmez bir
zincirleme başlayacaktır.
İlk tahminde herhangi bir hata ne kadar küçük olursa olsun,toplar çarpışıp kenarlardan sekip başka toplar üzerine düştükçe büyüyecektir.Kısa süre içerisinde topların nerde olacaklarıyla ilgili en ufak bir öngörüde bulunamaz hale gelirsiniz.Beyinlerimiz de bu pinpon haznesi gibidir.Hata ondan daha çok karmaşık yapıdadır.
Bütün bunlar öngörülemezliğin başlangıcıdır.Her bir beyin,başka beyinlerden oluşmuş bir dünya içerisine gömülmüştür.Gezegendeki bütün insan nöronları birbirini etkileyerek hayal bile edilemeyecek karmaşıklıkta bir sistem oluşturmuşlardır.



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder